Aziz Nesin (asil adi Mehmet Nusret) (d. 20 Aralik 1915, Heybeliada, Istanbul - ö. 5 Temmuz 1995, Alaçati, Çesme, Izmir), mizah, kisa öykü, tiyatro ve siir dallarinda pek çok yapiti bulunan Türk mizah yazari.
Çocuklugu
Aziz Nesin, 20 Aralik 1915'de Istanbul Heybeliada'da dogdu. Babasi Abdülaziz Bey Giresun'un Sebinkarahisar ilçesine bagli Ocaktasi köyünden Istanbul'a yerlesti ve bahçivanlik yaparak geçimini temin etti.
Ögrenim hayati
Aziz Nesin, 1925'te Istanbul Süleymaniye'deki adi daha sonra Istanbul 7. Ilkokul olarak degistirilecek olan "Kanuni Sultan Süleyman Iptidai Mektebi'nin 3. sinifina girdi. Iki yil Darüssafaka Lisesi'nde okuduktan sonra, 1935'de Kuleli Askeri Lisesi'ni, 1937'de Ankara'da Harp Okulu'nu bitirip astegmen oldu. Son olarak 1939'da Askeri Fen Okulu'nu bitirdi. Bu dönemde bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi Süsleme Bölümü’ne devam etti. Bir röportajinda ona bu egitim hayatinin ‘Fikri takip’ dedikleri seyi getirdigini belirtmistir.
Çalisma hayati
Çalisma hayati aslen Ankara Harp Okulu'nu bitirmesinin ardindan astegmen rütbesiyle orduya katilmasiyla baslamistir Nesin'in. Ardindan da subay olarak Anadolu ve Trakya’nin çesitli yerlerinde görev yapacakti.
1941'den baslayarak 2. Dünya Savasi yillarinda 2 yil Trakya'da çadirli ordugahta görev yaptigi bilinir. 1942'de Erzurum Müstahkem Mevkii Istihkam Taburu Bölük Komutanligi'na atandi ve bir bomba kazasinda yaralandi. Erzincan'da depremde yikilmis bir cephaneligin bosaltilmasiyla görevlendirildi. 1944'de Ankara'da Harp Okulu'nda açilan ilk tank kursuna katildi. Ayni yil Zonguldak'ta uçaksavar top mevzileri yaptirmakla da görevlendirildikten sonra üstegmen rütbesindeyken “görev ve yetkisini kötüye kullandigi” suçlamasiyla askerlikten uzaklastirildi.
Askerlikten ayrilmasinin ardindan bir süre bakkallik, muhasiplik gibi isler yapti. 1945 yilinda ise gazetecilige basladi. Önceleri Sedat Simavi’nin çikardigi “Yedigün” dergisine girdi; daha sonra Karagöz gazetesinde de yapacagi gibi redaktörlük ve yazarlik yapti. Ayni yillarda profesyonel olarak oyun yazarligi yapti ve Tan gazetesinde köse yazarligina basladi. 4 Aralik 1946'da bir grup üniversite gencinin Tan gazetesini yakmasi üzerine, sekiz sayi süren, “Cumartesi” adli haftalik magazin dergisini çikarmaya giristi. Bu dergi denemesi de sonlaninca, “Vatan” gazetesinde çalismaya basladi. Ayni yil, ilk bagimsiz yapiti olan "Parti Kurmak Parti Vurmak" adli 16 sayfalik brosürü de yayinlanmisti.
1946'da Sabahattin Ali’yle birlikte Marko Pasa mizah gazetesini çikardi ve büyük ses getirdi. Dergi dönemin politikacilarini ve tiplemelerini sözünü esirgemeden elestirmeyi bilmis, tüm baskilarin ve defalarca kapatilmasinin getirdigi zor kosullara karsin ulastigi satis rakamlarina ulasmistir. Ancak davalar ve suçlamalar dergi yazarlarina epeyi zor dönemler yasatmistir. Nitekim yeni adlarla sürdürmeye çalistiklari "Markopasa" ekolünün hararetle elestirdigi Amerikan yardiminin Türkiye üzerindeki emellerine degindigi henüz yayinlanmamis olan “Nereye Gidiyoruz?” adli yazisi nedeniyle; 12 Agustos 1947’de on ay agir hapis ve üç ay on gün de Bursa’da “emniyet-i umumiye nezareti” altinda bulundurulma cezasina çarptirildi.
Ikinci kitabi Azizname’yi 1948’de çikardi. Taslamalardan olusan bu kitap için Istanbul 2.Agir