Cenap Şahabettin


Sair ve Yazar
Sair ve Yazar

Servet-i Fünun dönemi sair ve yazaridir. 1870'te Manastir’da dogdu. Babasinin Plevne'de sehit düsmesinden sonra ailesiyle Istanbul'a geldi. Ilkögrenimini Tophane'deki Fevziye Mektebi'nde yapti. Gülhane Askeri Rüsdiyesi 'ni bitirdi. Tibbiye Idadisi 'nden sonra Askeri Tibbiye 'den mezun oldu. Hekim yüzbasi oldu.

Paris’te 4 yil cilt hastaliklari ihtisasi yapti. Yurda döndükten sonra Mersin, Rodos, Cidde’de karantina hekimligi, sihhiye müfettisligi yapti. 1914’te emekliye ayrildi.

Darülfünûn ’da Türk Edebiyati Tarihi dersleri okuttu. Kurtulus Savasi sirasinda Kuva-yi Milliye’ye karsi olumsuz tutumu nedeniyle ögrencileri tarafindan istifaya zorlandi. Daha sonra Cumhuriyeti destekledi ama yalnizliktan kurtulamadi.

Ilk siiri 1885’te daha ögrencilik yillarinda Saadet gazetesinde yayimlandi. Önceleri Muallim Naci’nin etkisiyle divan türü siirle ugrasti. Daha sonra Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan’dan etkilenerek Bati tarzi siire yöneldi. Servet-i Fünun dergisinde siirleri yayimlandi. Tevfik Fikret ve Halit Ziya Usakligil’le birlikte Servet-i Fünun edebiyatinin üç önemli isminden biri oldu. Gelenekçi sairlerin en çok saldirdigi yenilikçi sairdi. Diger Servet-i Fünun’cularin tersine bireysel siiri tercih etti. Edebiyat-i Cedide’nin en asiri örneklerini verdi. Siire "nesir-musikisi" dedi. Siirlerinde kullandigi "Sâât-i semenfâm", "çeng-i müzehhep", "nay-i zümürrüt" gibi deyimler, imgeler döneminin sanat dünyasinda önemli tartismalar yaratti. Heceleri müzik düzeyinde uyumlu kullanmayi savundu. Bu tarzda yazdigi en iyi iki örnek: "Yakazat-i Leyliye" ve "Elhan-i Sita" siirleridir. 12 Subat 1934’te beyin kanamasi nedeniyle Istanbul’da yasamini yitirmistir. Kabri Bakirköy'dedir. 

Siir

Tâmât (1887)
Seçme Siirleri (1934, ölümünden sonra)
Bütün Siirleri (1984, ölümünden sonra)

Tiyatro

Körebe (1917)

Düzyazi

Hac Yolunda (1909)
Evrak-i Eyyam (1915)
Afak-i Irak (1917)
Avrupa Mektuplari (1919)
Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh ve Tiryaki Sözleri (1918)
Vilyam Sekispiyer(1932)
Tiryaki sözleri