Kariyerinin çoğunu İngiltere'de yapmıştır fakat en iyi Fransız Devrimi'nin bir eylemcisi olarak bilinir. Jakoben klübü devrimcilerindendir. Türkçe'de Halkın Dostu anlamına gelen L'ami du peuple adlı bir gazete çıkarmıştır. Ateşli ve savaşçı bir kişiliğe sahipti. Terörü desteklemekle suçlandığından Jironden partisi tarafından ihtilâl mahkemesinde yargılandıysa da halkın müthiş desteği ve hitap becerisiyle beraat etti. Yargılama bittiğinde bir tahta üzerine bindirilerek omuzlarda taşındı ve "100 bin kişinin kellesini istiyorum" diyerek bağırdı. Jakobenlerin gitgide güçlenmesinden sonra Jironden iktidarı derin sürtüşmeyi daha da arttırdı. Ardından ülkede iki parti arasında artacak terörü önlemek için Charlotte Corday isimli Jironden yanlısı bir kadın tarafından banyosunda bıçaklanarak öldürüldü.Kadının amacı barıştı çünkü Marat giderek daha çok şiddet yanlısı olmaya başlamıştı. Cenazesi La Pantheon'a götürüldü, ardından da Thermidor döneminde kanalizasyona atıldı. Jean Paul Marat, Fransız Devrimi'nin Robespierre'le birlikte en önemli düşünce ve eylem adamlarından biridir ve bir Montanyar mensubudur.