Yosif Stalin ( Iosif Visarionoviç Cugasvili) (1879 - 1953), 1922'den, 1953 yilindaki ölümüne kadar SSCB'nin liderligini ve Sovyetler Birligi Komünist Partisi'nin liderligi anlamina gelen Genel Sekreterligini yapmistir. Lakabi olan 'Stalin' Rusça'da çelik anlamina gelir.
Iosif Cugasvili, 21 Aralik 1879'da Gürcistan'in Gori kasabasinda dogdu. Babasi kunduraciydi. Gençken girdigi papaz okulundan devrimci militanlara katilmak üzere ayrildi ve Rusya Sosyal Demokrat Isçi Partisi'nin bolsevik kanadi saflarinda yer aldi.
Uzun yillar Sibirya'da sürgünde kaldi. 1917 Subat devriminden sonra sürgünden döndü. Ayni dönemde Isviçre'den sürgünden dönen Lenin'le birlikte çalismaya basladi. 1917 Temmuz ayinda Lenin'in tekrar Finlandiya'ya sürgüne gitmek zorunda kalmasi üzerine, Sverdlov'la birlikte partinin yönetimini üstlendi. Ekim Devrimi'nden sonra Lenin'in baskanligindaki Sovyet hükümetinde Milliyetler Halk Komiseri oldu.
Lenin'in ölümünden az önce Komünist Partisi genel sekreteri oldu. 1920-1930 arasi sag ve sol ideolojik mücadele sirasinda suçlandi. Bu mücadelelerde binlerce insan sürgüne gönderildi veya görevden alindi. Bu sürgünler ve cezalandirmalar milli temelde degil, esas olarak ideolojik çizgiler üzerine oluyordu. Stalin'in ideolojik mücadele sirasinda gelistirdigi görüsler ve siyaset, (özellikle muhalifleri tarafindan) Stalinizm olarak adlandirilir.
Dönemin en sert ideolojik mücadelesi Leon Troçki'ye karsi sürdürülmüs ve Leon Troçki'nin 1940 yilinda Meksika'da öldürülmesiyle Bolsevik Partisi içinde sag veya sol sapmayla suçlanan eski liderlerden bazilari hayatini kaybetmistir.
Josef Stalin, planli ekonomi, kollektivizasyon ve endüstrilesme uygulamalari ile 1928-1936 yillari arasinda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi'nde köklü dönüsümlerin gerçeklestirilmesini sagladi.Bunu yaparken muhalefete karsi sert önlemler almaktan, katliamlar yapmaktan kaçinmamistir.
Ikinci Dünya Savasi sirasinda parti liderligi, hükümet baskanligi ve Sovyet ordulari baskomutanligi görevlerini bir arada yürüttü. 1939'da Hitler'in Nazi Almanyasi'yla Molotov-Ribbentrop pakti diye de bilinen bir saldirmazlik anlasmasini imzaladi.
Bu tartismali tarihsel dönemle ilgili olarak, Stalin'e düsman veya Stalin'den yana olan her iki tarafin da farkli tezleri vardir. Stalin karsitlarinin tezlerine göre, Hitlerle aralarindaki açiklanmayan gizli protokole bagli olarak Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya ve Polonya'nin Naziler veya Sovyetler tarafindan isgalinin yolu açilmistir. Stalin'in dogru yaptigini savunanlara göre ise, 1937'deki Münih görüsmelerinde açikça ortaya çiktigi gibi, Ingiliz ve Fransiz emperyalistleri ve dolayli olarak da Amerikalilar, Nazileri kiskirtiyorlardi ve onlarin Sovyetler Birligi'ne saldirisinin önünü açmaya çalisiyorlardi. Bu amaçla Avusturya'nin Almanya'ya katilmasina (Anschluss) ve Çekoslovakya'nin isgaline göz yummus ve onaylamislardi.Ne var ki, özellikle Çekoslovakya'nin isgalinden sonra Sovyetler Birligi'nin Ingiltere ve Fransa ile iliski kurma çabalarina ragmen bu iki ülke Nazi tehdidini birlikte ortadan kaldirma girisimini reddetti. Böylece Sovyetler Birligi, kendi sinirlarini güvence altina almak için bu protokolü imzaladi. Stalin'in amaçlarina göre, Polonya ve Baltik ülkelerinde olusturulacak tampon bölg